Under The DomeUnder The Dome

Amerika’nın küçük, şirin Chester’s Mill kasabası nerden geldiği bilinmeyen gizemli bir kubbe tarafından kuşatılır. Kubbe altında kalan kasabanın dış dünya ile tüm ilişkisi kesilir. Kasaba sakinleri kaosa sürüklenerek amansız bir kurtuluş ve hayatta kalma savaşı verir. Stephen King tarafından 2009 yılında yazılan kitabın dizi versiyonudur.

Dizi Künyesi

Yönetmen: Brian K. Vaughan (2013)
Senaryo: Brian K. Vaughan, Peter Calloway
Yapımcı: Steven Spielberg, Stephen King
Türkçe Adı: Kubbenin Altında
Ülke: ABD
Kanal: CBS
IMDB: 6.5 / 10 – 109.964 Oy
Tür: Korku, Bilimkurgu, Gizem
Sezon Sayısı: 3
Bölüm Sayısı: 39
Süre: 43 dakika

Önemli Not: Bu diziyi izlemediyseniz bu yorum spoiler içerebilir.

13 bölümden oluşan ilk sezonu bitirdik ve yaklaşık iki hafta önce ikinci sezona başladık. İlk sezon hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım sizlerle.

Favori dizilerim final ve sezon finali yapınca ne izlesem arayışlarında keşfettim bu diziyi. Yazarı usta kalem Stephen King olunca izlemesem olmaz diye düşündüm. 29 yılda yazılmış ve “hayatımın romanı” tabiri ile satışa sunulmuş 1024 sayfadan oluşan peynir-ekmek gibi satılan bir roman. Konu itibari ile de dikkatimi çekince açlığımı gidermek için ilk bölüme başladım.

Diziyi izleyenler arasında ikiye bölündük. %50 kesim konusuna ve gidişatına bayılırken, %50’lik kısımda bekleneni vermediğini düşünerek son noktayı koydu. İşlenen ana konu aslında çok enteresan ve farklı. Bir anda gökyüzünden tepenize düşen devasa bir kubbenin altında kalıyorsunuz. Fanusta yaşayan balık misali mevcut kaynaklarla hem hayatta kalma savaşı veriyorsunuz, hem de kaçabilmenin yollarını arıyorsunuz. Nerden geldi bu kubbe, neyin nesi, dünyayı uzaylılar mı bastı diye merakla izliyorsunuz.

Bir yandan başınızda kubbe belası varken, diğer tarafta toplumsal sorunlar başgösteriyor. Düzen bozuluyor, halk galeyana geliyor, birbirlerini kırmaya, herkes kendi yaşam kaynaklarını genişletmek için kasabayı yağmalamaya başlıyor. Bu durumdan rant sağlamaya çalışan siyasi güçlerde peydahlanıyor tabiiki.

Kubbenin arkasındaki güçler, seçilmiş kişilerle farklı yöntemlerle iletişim kurmaya çalışıyor. Sevenlerinden özür dileyerek şunu eklemek isterim ki bu dizi de en gıcık olduğum tip Junior’u canlandıran Alexander Koch. Rolünü çok başarılı bir şekilde oynasa da bir türlü yıldızımız barışmadı.

Breaking Bad dizisinden gönüllere taht kuran Dean Norris, Big Jim rolü ile bu dizide de bana göre çok başarılı. Tam rolüne biçilmiş kaftan ve ne denli usta oyuncu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Mizacı itibari ile de iyi rol, kötü rol ne versen gidiyor adama.

Gelelim başrol oyuncularımıza… Yakışıklı ve karizmatik oyuncu Mike Vogel “Barbie” Irak Savaşı gazisidir. Kasabada bulunmasının bir nedeni vardır. “Kasabadaki yabancı” durumunda oluşu ve gizemli duruşu ilk önce onu kasabanın nefret edilen adamı durumuna soksa da, ilerleyen bölümlerde kasabanın sevgisini ve güvenini kazanacaktır. Kızıl güzel Rachelle Lefevre’nin oynadığı Julia Shumway ile yakınlaşacak ve 3 cesur çocukla hem kubbeden kaçış yollarını arayacak, hem de kasabada asayişi sağlamaya çalışacaktır.

Stephen King ve bilim kurgu dizisi sevenlere diziyi öneririm. Çok fazla beklentilere kapılmadan zaman geçirmek için başlayabilirsiniz.

By Efna

Merhaba, ben Sude. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisiyim. Sanatın her alanında kendimi geliştirmek en büyük tutkum. Küçüklüğümden beri yaptığım resimler, birkaç senedir çaldığım gitar ve ukulele, sahnede sergilemekten çok hoşlandığım folklör gösterileri bunlardan birkaçı. Fırsat buldukça sizleri çeşitli konularda içeriklerle buluşturacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir