The 100 İncelemeThe 100 İnceleme

Dünya, 97 yıl önce nükleer savaş sonrası yok edilmiş, medeniyetler yıkılmıştır. 400 kadar insan dünyayı terk etmiş, “ARK” adındaki uzay istasyonunda hayatta kalmayı başarmışlardır. Toplam üç nesilin yaşadığı istasyonda, nüfus planlaması yapılmasına rağmen insan nüfusu 4000’e ulaşmıştır.

Oksijen, yiyecek, içecek gibi kaynakların kıt olmasından dolayı istasyonda katı kurallar hakimdir. 18 Yaşını dolduran her genç idama mahkum edilmektedir. Hayatta kalmanın yollarını arayışa geçmişler ve tekrar dünyaya dönmeyi düşünmektedirler. Dünya’nın yaşanabilir bir hale geldiğini anlamak için 100 adet genç mahkumu Dünya’ya gönderirler. Gençler arasında sürtüşmeler, gruplaşmalar ve lider olma çabaları başgösterir. Tehlikelerle dolu gizemli dünyada hayatta kalabilmeleri için işbirliği yapmaları gerekmektedir.

Dizi Künyesi

IMDB: 7,6 / 10 – 265.101 Oy
Senaryo: Jason Rothenberg
Tür: Bilimkurgu, Aksiyon, Macera, Dram
Bölüm Sayısı: 13
Yayın Tarihi: 19 Mart 2014 – 30 Eylül 2020
Kanal: The CW Television Network
Ülke: ABD
Dil: İngilizce
Sezon Sayısı: 7
Bölüm Sayısı: 100
Süre: 42 Dakika

Önemli Uyarı: Eğer diziyi izlemediyseniz bu yorum dizi hakkında spoiler içerebilir.

Öncelikle “mantık hatası” ile ilgili kısa bir yorum yapmak istiyorum. Bazı arkadaşlar sanırım “mantık hatası” deyimini tam olarak kavrayamıyor ve bilimkurgu, fantastik, korku filmi gibi sıradışı, hayal ürünü yapımlarda mantık hatasının aranmaması gerektiğini savunmaktalar. Dizinin gerçeğe aykırı olması o dizide mantık hatası aranmayacağı anlamını taşımamaktadır. Sıradışı bir dünya yaratıyor, şartları, olasılıkları, yaşam koşullarını kaleminle varediyorsun. İzleyiciyi o dünyanın büyülü atmosferine dahil ediyor, havaya sokuyorsun. Fakat sonra kendi yazdığın, çizdiğin, kurduğun dünyaya tezat işler yapıyorsan açıkçası batırırsın. Bir zombi beynine sıkarsan ölür deyipte, beynine şarjör boşalttığın halde hala yaşıyorsa bu bir mantık hatasıdır.

Şimdi gelelim dizimize… Yokluk insanı bazen kuru ekmek soğana muhtaç etse de, kıtlık döneminde pekte lezzetli gelir açıkçası. Şu bilimkurgu dizisi yokluğunda da mantık hatalarına hoş görü ile yaklaşan bazı arkadaşların ihtiyaç hallerine cevap verebilir bu dizi. Fakat ne diziler görmüş, geçirmiş, kaliteden anlayan, çitayı yükseltmek isteyen arkadaşların hiç yanaşmaması taraftarıyım.

Bir defa karakter oyuncuları bana göre berbat. Sempati duyabileceğim bir oyuncu yok aralarında. Birkaç genci atmışlar ortaya, lay lay lom tatile gelmiş havalarında, kavga gürültü, her fırsatta seks yapma arzularıyla dizinin içine ediyorlar. Bilimkurgu mu, gençlik dizisi mi belli değil. Ortada güzel bir senaryo, sıradışı bir konu olmasına rağmen gençlerin bu halleri izleyicinin diziye tutunmasını zorlaştırıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen içerisinde barındırdığı gizemle izlenebilirliğini sürdürüyor. Sizi “ne olacak acaba” dürtüleri ile ekrana bağlamayı başarabiliyor.

İlk sezon itibari ile çok fazla birşey alamadığım, ikinci sezon daha iyi olacağını düşündüğüm dizilerden biri…

By Efna

Merhaba, ben Sude. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisiyim. Sanatın her alanında kendimi geliştirmek en büyük tutkum. Küçüklüğümden beri yaptığım resimler, birkaç senedir çaldığım gitar ve ukulele, sahnede sergilemekten çok hoşlandığım folklör gösterileri bunlardan birkaçı. Fırsat buldukça sizleri çeşitli konularda içeriklerle buluşturacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir