Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), özellikle çocuklarda, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi belirtilerle karakterize edilen bir nörogelişimsel bozukluktur. Ancak DEHB, çocukluk döneminden ergenliğe ve yetişkinliğe kadar devam edebilir.

DEHB’nin temel belirtileri üç ana kategoriye ayrılabilir:

  1. Dikkat Eksikliği: Kişi, odaklanma ve dikkatini sürdürme konusunda zorlanır. Dikkatsizlik, işleri tamamlamakta güçlük çekme, ayrıntılara dikkat etmeme ve organizasyon sorunları şeklinde kendini gösterebilir.
  2. Hiperaktivite: Kişi, durmaksızın hareket etme veya yerinde duramama eğilimindedir. Hiperaktivite, sık sık yerinde oturamama, rahatsız edici bir şekilde konuşma veya sürekli olarak el veya ayak hareketleri yapma biçiminde ortaya çıkabilir.
  3. Dürtüsellik: Kişi, düşünmeden davranma veya düşünceye uygun olmayan bir davranışı gerçekleştirme eğilimindedir. Bu, sıradan bir beklemeyi zorlama, sıraya girmeden önce düşünmeden hareket etme veya söz kesme gibi davranışlarla kendini gösterebilir.

DEHB’nin Nedenleri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır, ancak bu bozukluğun gelişimine katkıda bulunan çeşitli faktörler ve teoriler vardır. DEHB’nin potansiyel nedenleri şunlar olabilir:

  1. Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, DEHB riskini artırabilir. Aile geçmişi, DEHB olan kişilerin ailelerinde daha sık görülür. İkiz ve aile araştırmaları, genetik faktörlerin DEHB gelişiminde rol oynadığını göstermektedir.
  2. Beyin Kimyası ve İşlevi: DEHB, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin düzensizliği ile ilişkilendirilmiştir. Bu kimyasal maddeler, dikkat, motivasyon ve dürtü kontrolü gibi önemli işlevlerde rol oynar. DEHB’li bireylerde bazı beyin bölgelerinde düzensizlikler olduğu düşünülmektedir.
  3. Beyin Yapısı: Beyin görüntüleme çalışmaları, DEHB’li bireylerde bazı bölgelerin (örneğin, prefrontal korteks ve bazal gangliyonlar) yapısında ve işlevinde farklılıklar olduğunu göstermektedir.
  4. Anne Karnındaki Faktörler: Anne karnındaki maruziyet, DEHB riskini artırabilir. Anne adaylarının alkol veya sigara içmesi, yetersiz beslenmesi veya toksinlere maruz kalması, bebekte DEHB riskini artırabilir.
  5. Erken Çocukluk Dönemi Faktörleri: Erken yaşta beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilecek faktörler, DEHB’nin gelişimine katkıda bulunabilir. Özellikle erken travmatik deneyimler, istismar veya ihmal bu dönemde önemli olabilir.
  6. Çevresel Faktörler: Çevresel faktörler de DEHB’nin gelişiminde rol oynayabilir. Aile içi stres, düşük sosyoekonomik statü, aile içi çatışmalar ve diğer travmatik deneyimler DEHB riskini artırabilir.
  7. Prematürite ve Düşük Doğum Ağırlığı: Prematürite veya düşük doğum ağırlığı, DEHB riskini artırabilir.

DEHB’nin gelişimine katkıda bulunan faktörlerin karmaşıklığı nedeniyle, bu bozukluğun tam nedenleri hala araştırılmaktadır. Ayrıca, DEHB’nin birçok alt tipi olduğu göz önüne alındığında, nedenler kişiden kişiye değişebilir. DEHB’nin tedavisi genellikle psikoterapi (terapi) ve bazen ilaç tedavisi içerir. Tedavi, bireyin ihtiyaçlarına ve semptomlarına bağlı olarak kişiselleştirilir. Erken tanı ve uygun tedavi, DEHB semptomlarının hafifletilmesine ve işlevselliğin artırılmasına yardımcı olabilir.

DEHB’nin Belirtileri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtileri, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliğin bir kombinasyonunu içerir. DEHB belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve genellikle çocukluk döneminde başlar, ancak ergenlik ve yetişkinlik döneminde de devam edebilir. DEHB’nin belirtileri şunlar olabilir:

  1. Dikkat Eksikliği Belirtileri:
    • Dikkat süresinin kısa olması.
    • İşleri tamamlamakta güçlük çekme, özellikle görevlerin son aşamalarında.
    • Kolayca dikkatini dağıtan veya hafifçe rahatsız eden dış uyaranlara aşırı tepki verme.
    • Önemsiz ayrıntılara takılma ve önemli ayrıntıları gözden kaçırma.
    • Ev ödevleri, projeler veya iş görevleri gibi uzun süreli zihinsel çaba gerektiren işlere odaklanmada zorlanma.
    • Sık sık eşyaları kaybetme veya unutma.
  2. Hiperaktivite Belirtileri:
    • Sürekli olarak yerinde oturamama veya sık sık kalkıp dolaşma.
    • Sık sık elleri veya ayakları sallama veya vücut hareketleri yapma.
    • Sessizce oturamama veya gürültü yapma, konuşma.
    • Hareket eden bir şeyi dokunma, dürtme veya oynama.
    • Sıraya girmeden veya beklemeyi zorlama.
  3. Dürtüselliğe Dayalı Belirtiler:
    • Düşünmeden hareket etme, sonuçları düşünmeden riskli kararlar alma.
    • Sıraya girmeden veya başkasının sözünü kesme.
    • Beklemeyi zorlama, sabırsız olma.

DEHB tanısı konabilmesi için bu belirtilerden en az 6 ay süreyle devam etmelidir ve kişinin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Belirtiler, kişinin sosyal, okul veya iş işlevselliğini önemli ölçüde etkilemelidir.

DEHB belirtileri çocukluk döneminde başladığı için, çoğu zaman okul başarısızlığı, arkadaşlık sorunları ve düşük özsaygı gibi sorunlarla ilişkilendirilir. Ancak DEHB, yetişkinlikte de devam edebilir ve iş, aile ve sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

DEHB belirtileri olan bir kişi, bir uzman psikiyatrist veya psikoterapist tarafından değerlendirilmeli ve uygun tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilmelidir. DEHB’nin tedavisi, bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir ve tedavi genellikle psikoterapi (terapi), eğitim ve destekten oluşur. Ayrıca, bazı durumlarda ilaç tedavisi de önerilebilir.

DEHB Teşhisi Nasıl Konur?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) teşhisi, genellikle bir çocuk psikiyatristi, bir çocuk psikologu veya bir yetişkin psikiyatristi tarafından yapılır. DEHB teşhisi için izlenen adımlar şunlardır:

  1. Klinik Görüşme ve Anamnez: İlk adım, hasta veya ebeveyn ile yapılan klinik bir görüşmedir. Bu görüşme sırasında semptomlar, semptomların süresi, nasıl bir seyir gösterdiği, günlük yaşamı nasıl etkilediği ve aile öyküsü gibi ayrıntılı bilgiler toplanır.
  2. DSM-5 Kriterlerine Göre Değerlendirme: DEHB teşhisi, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan “Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5)” kriterlerine göre yapılır. DSM-5, DEHB’nin tanı kriterlerini ve semptomlarını belirler. Özellikle, belirli semptomların varlığına ve bu semptomların günlük yaşamı önemli ölçüde etkilemesine bakılır.
  3. Aile ve Öğretmen Anketleri: DEHB’nin teşhisi için öğretmenler ve aile üyeleri gibi önemli gözlemcilerden geri bildirim alınabilir. Bu kişiler, çocuğun veya yetişkinin davranışlarını ve semptomlarını daha objektif bir şekilde değerlendirebilirler.
  4. Fiziksel Muayene ve Laboratuvar Testleri: DEHB teşhisi koymadan önce, başka tıbbi nedenlerin semptomları açıklayıp açıklamadığını dışlamak amacıyla fiziksel bir muayene ve laboratuvar testleri yapılabilir.

DEHB teşhisi için aşağıdaki temel kriterlere genellikle uyması beklenir:

Dikkat Eksikliği Tipi DEHB:

  • Dikkat eksikliği semptomlarının (dikkat dağınıklığı, unutkanlık, işleri tamamlamada güçlükler vb.) en az altı ay boyunca sürekli olarak varlığı.
  • Dikkat eksikliği semptomlarının günlük işlevselliği önemli ölçüde etkilemesi.

Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği Tipi DEHB:

  • Dikkat eksikliği semptomlarına ek olarak, hiperaktivite ve impulsivite semptomlarının (sabit duramama, yerinde oturamama, beklemekte zorluk vb.) en az altı ay boyunca sürekli olarak varlığı.
  • Semptomların günlük işlevselliği önemli ölçüde etkilemesi.

DEHB Nasıl Tedavi Edilir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisi, bir multidisipliner yaklaşım gerektirir ve bireyin yaşına, semptomların şiddetine ve kişisel ihtiyaçlarına göre özelleştirilir. DEHB tedavisi genellikle psikoterapi, davranış terapisi, eğitim ve, bazı durumlarda, ilaç tedavisini içerir. İşte DEHB tedavisinin ana bileşenleri:

  1. Psikoterapi (Terapi):
    • Bilişsel Davranış Terapisi (BDT): BDT, DEHB semptomlarıyla başa çıkmak, dikkat eksikliği ve dürtüsellikle baş etmek, organizasyon becerilerini geliştirmek ve hedeflere ulaşmak için kullanışlı stratejiler öğretir.
    • Aile Terapisi: DEHB’li bir çocuğun ailesi için eğitim ve destek sağlayabilir. Aile terapisi, aile içi ilişkileri güçlendirmek, aile üyelerinin DEHB’li kişiye nasıl destek olabileceğini öğrenmelerine yardımcı olabilir.
    • Davranış Terapisi: Davranış terapisi, DEHB semptomlarını yönetmek için somut stratejiler öğretir. Olumlu davranışları teşvik etmek ve istenmeyen davranışları azaltmak için kullanılır.
  2. Eğitim ve Danışmanlık:
    • Öğretmenler, DEHB’li öğrencileri sınıf içinde desteklemek için özel eğitim stratejileri kullanabilirler.
    • Özel eğitim planları veya bireyselleştirilmiş öğrenme programları (IEP) gibi resmi eğitim planları, DEHB’li öğrencilere yardımcı olabilir.
    • DEHB ile yaşayan bireylere ve ailelerine eğitim ve danışmanlık sunulabilir.
  3. İlaç Tedavisi:
    • İlaçlar, DEHB semptomlarını yönetmek için kullanılır. En yaygın olarak kullanılan ilaçlar stimülanlar ve non-stimülanlardır.
    • Stimülan ilaçlar, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur. Örnekler arasında metilfenidat ve amfetamin türevleri bulunur.
    • Non-stimülan ilaçlar, bazı bireylerde daha etkili olabilir ve stimülanlarla yan etkileri azaltmak istendiğinde kullanılabilir.
  4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
    • Sağlıklı bir yaşam tarzı, DEHB semptomlarını yönetmede yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, yeterli uyku ve stresten kaçınma önemlidir.
    • Zaman yönetimi, organizasyon becerileri ve öğrenme stratejileri gibi pratik beceriler geliştirmek DEHB’li kişilere yardımcı olabilir.

DEHB tedavisi, uzman bir sağlık profesyonelinin gözetiminde yapılmalı ve kişiselleştirilmelidir. İlaç tedavisi, bir psikiyatrist veya çocuk psikiyatristi tarafından önerilmelidir. Tedavi, semptomların hafifletilmesine ve işlevselliğin artırılmasına yardımcı olabilir, ancak tedavi sonucunda iyileşme hızı kişiden kişiye değişebilir. Düzenli takip ve destek, DEHB ile yaşayan kişilere ve ailelerine yardımcı olabilir.

By Efna

Merhaba, ben Sude. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisiyim. Sanatın her alanında kendimi geliştirmek en büyük tutkum. Küçüklüğümden beri yaptığım resimler, birkaç senedir çaldığım gitar ve ukulele, sahnede sergilemekten çok hoşlandığım folklör gösterileri bunlardan birkaçı. Fırsat buldukça sizleri çeşitli konularda içeriklerle buluşturacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir