Formidable Rivals İncelemeFormidable Rivals İnceleme

27 Yaşındaki Yeong Jin annesini kaybetmiş, erkek kardeşi, babası ve büyükbabası ile birlikte yaşayan yoksul bir ailenin kızıdır. Gururlu ve güçlü bir kişiliğe sahiptir. Kore’nin Mavi Saray’ında koruma olmak en büyük hayalidir. Yu Kwan-Pil ise zeki, karizmatik ve soğukkanlı bir adamdır. Aldıkları özel eğitimlerde birbirleri ile kıyasıya kapışırlar. Bu iki rakip eğitimlerini yüksek başarı ile tamamlayarak, Kore Başbakanı’nın yaşadığı travmalar sonucu hayata küsmüş, asi ve serseri bir kişiliğe bürünmüş oğlu Kang Su-Ho’yu korumakla görevlendirilirler. Kang Su-Ho ile Kwan Pil’in geçmişi birbirlerine bağlıdır. Macera ve dramı içinde barındıran dizi, akıcı konusu ve izleyiciyi sıkmayan yapısı ile izlenmeye değer bir yapıt.

Dizi Künyesi

Yönetmen: Han Jun-Seo
Tür: Drama, Aksiyon
Türkçe Adı: Dişli Rakipler, Zorlu Rakipler, Güçlü Rakipler
Orjinal Adı: Powerful Opponents
Senaryo: Kang Eun-Kyung
Vizyon Tarihi: 14 Nisan 2008
Bölüm Sayısı: 16
Süre: 60 dk
Ülke: Güney Kore
Dili: Korece

Önemli Not: Diziyi izlememişseniz bu yorum spoiler içermektedir.

Yaklaşık 6 saat önce bitirdiğim dizilerden birisi. Hafızam zayıflamadan sizlere dizi hakkında taze bilgiler vermek istedim. Dizi severler tarafından henüz keşfedilmemiş olsa da bu yazımız belki izlenme sayısını arttırabilir.

Eğer Kore dizilerini seviyorsanız mutlaka seyretmeniz gereken dizilerden birisi. Zaten ilk bölümü ile izleyiciyi kendisine bağlıyor. Bölüm bitişleri ile sonraki bölümü izlemeye teşvik eden dizilerden. Kore dizilerinin hemen hemen hepsinin tarzı bellidir. Birçoğu doğaüstü olaylarla süslenir. Koreliler aşk ve yemek için doğmuşlar sanki. Duygusallık, bağlılık, gurur ve saygı gibi önemli kişilik özellikleri fazlası ile gelişmiş bir toplum. Yemeye, içmeye fazlası ile düşkün bir millet. Ne zaman iştahla “Ramen” (erişte) yeseler karnım gurulduyor, acıktığımı hissediyorum. Yine izlediğim Kore dizilerinden birkaçında trilyonların açamadığı kapıyı bir tabak özenle hazırlanmış special yemek açıyor. Bu dizimizde doğaüstü olaylara yer yok ama yoğun duygular ve yeme-içme fasılları fazlası ile yaşanıyor. Duygu akışı mükemmel ve Kore oyuncuları hissedilen duyguları izleyiciye aktarmakta oldukça profesyonel. Karşılıklı bir aşk yaşanmasa da Kwan-Pil’in yaşadığı derin duygular eminim gerçek hayatta birçoğumuzun başına gelmiştir.

Karakter Oyuncuları

Yeong Jin
Yeong Jin fakir ama gururlu genç bir kadın. Bizde bir deyim vardır “hem züğürt, hem kibar” diye. Paran yoksa çok fazla kibarlık ve gurur yapmayacaksın. Yeong Jin parası olmasa da, acından ölsede kimseye eyvallah etmez. Dizi boyunca çizgisinden ödün vermiyor. Yetiştiği ortam ve işi itibari ile hanım hanımcık hallerden biraz uzak. Dizi boyunca hiç kız arkadaşına denk gelmedim. Erkeklerle içen, kaçan bir tip olsa da sevilesi bir kadın. Birçok Kore dizisinde olduğu gibi Yeong Jin’de iki erkek arasında kalacak. Zaten Koreli zengin ve mevki sahibi erkekler nerde fakir, fukara, gariban varsa gidip buluyor, gönlünü veriyor. Tüm zengin ve şöhretli kadınlar kişilikten yoksun mu acaba?

Yu Kwan-Pil
Gelelim zorlu rakibimiz Yu Kwan-Pil’e… Buz gibi soğuk olsada pamuk gibi bir kalbi var aslında. Çok ince ruhlu olması, hep karşısındakini düşünmesi zaman zaman beni kızdırdı. O kadar da içine atmayacaksın kardeşim. Kız kaç defa sana sordu, seni zorladı. “Bana karşı ne hissediyorsun?” sorusuna her seferinde sessiz kaldın. Duygularını azıcık ifade etseydin bu son böyle bitmezdi. Gerçi burada sorun sende değil sana iki çift cümle yazmayan senaristte ya hadi neyse… İlk bölümde kızı fiziksel olarak bayağı hırpaladın. “Kadınlar yapamaz” dedin, Yeong Jin’i yabana attın ama gördüğün gibi kadınlar da yaparmış.

Kang Su-Ho
Kang Su-Ho! Kendi bakış açısına göre: Babasının Başbakan olması ve saygın bir ailenin çocuğu olması hep baskı altında yetişmesine sebep olmuş. Ailesinden yeteri kadar ilgi ve anlayış görememiş. Aslında bana göre aile oldukça sevecen ve anlayışlı. Elbetteki sen bir Başbakan çocuğusun, hal ve hareketlerine dikkat edecek, aileni utandırmayacak, kendine yakışanı yapacaksın. “Eller ne der?” durumu, zengin-fakir demeden her ailede yaşanırken koskoca Başbakan’ın çocuğunda yaşanmaması zaten olacak iş değil. Gençlik yıllarında sevdiği kadına ailesinin karşı çıkmasıda esas oğlanı zivanadan çıkarmış. Canına tak etmiş, her türlü rezilce davranışları sergilemeye başlamış. Zapt edilmesi içinde “Koruma” altına alınmış.

Ggot-Nim
Dizide bir “Bücür” vardı ki bayıldım, bittim. O ne şirinlik, o ne tatlılık, o ne büyüdüm de küçüldüm halleri… Şekerin adı Ggot-Nim! 8 yaşındaki bu küçük, tatlı kız usta oyunculara taş çıkartıyor. Konuşması, bakışları, ifadeleri kız herşeyiyle mükemmel. Hatta (izleyenler çok iyi bilir) bir sahnesinde gözyaşlarımı zor tuttum.

Dizi genel itibari ile iyiydi ve vakti olanların izlemesini öneririm. Her Kore dizisinde olduğu gibi en kötü tarafı final bölümüydü. Adamlar final yapmayı bilmiyor. Bölüm yetmiyorsa iki bölüm daha çek. Bir ara baktım dizinin bitmesine 20 dakika kalmış ama ortada hala beklediğim gelişme yok. Pat, küt, güm ne olduğunu anlamadan bitirdiler güzelim diziyi. Final iyi olacak ki dizi hafızalara kazınsın. Çünkü kimse bir dizinin ya da filmin başlangıcını hatırlamaz. Sonu insanların aklında yer eder. Uzun lafın kısası sona kadar herşey güzeldi. Fazla hayale kapılmayın çünkü dizinin sonunda istediğiniz gerçekleşmeyecek.

By Efna

Merhaba, ben Sude. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisiyim. Sanatın her alanında kendimi geliştirmek en büyük tutkum. Küçüklüğümden beri yaptığım resimler, birkaç senedir çaldığım gitar ve ukulele, sahnede sergilemekten çok hoşlandığım folklör gösterileri bunlardan birkaçı. Fırsat buldukça sizleri çeşitli konularda içeriklerle buluşturacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir