Dissosiyatif (Çoklu Kişilik Bozukluğu) Nedir?Dissosiyatif (Çoklu Kişilik Bozukluğu) Nedir?

Dissosyatif (dissociative), bir kişinin normal bir şekilde bütünleşmiş olan zihinsel işlevlerinin veya deneyimlerinin ayrılması veya parçalanması anlamına gelir. Dissosiyasyon, kişinin normalde birbirine bağlı olan düşünce, duygu, hafıza veya bilinç gibi zihinsel süreçlerin birbirinden ayrıldığı veya bölündüğü bir durumu ifade eder.

Dissosiyasyon, stres, travma veya yoğun duygusal deneyimler gibi zorlayıcı olaylar sonucunda ortaya çıkabilir. Dissosiyasyon, kişinin travmatik deneyimlerle başa çıkmak için kullanabileceği bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, dissosiyasyon bazen psikolojik bir bozukluğun bir belirtisi olarak ortaya çıkabilir.

Dissosiyasyonun farklı türleri ve belirtileri vardır. Örneğin:

  1. Depersonalizasyon: Kişi, kendini dışarıdan izliyormuş gibi hisseder veya kendi bedenine yabancılaşır.
  2. Derealizasyon: Kişi, çevresini veya dünyayı gerçek dışı veya yabancı bir şekilde algılar.
  3. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (Çoklu Kişilik Bozukluğu): Kişi, birden fazla ayrı kişilik veya benlik hali geliştirir ve bu benlik halleri arasında geçiş yapabilir.
  4. Amnezi: Kişi, belirli bir zaman dilimindeki olayları hatırlayamaz veya unutur. Bu, travmatik olaylar sonucu olabileceği gibi, günlük yaşamda da meydana gelebilir.
  5. Dissosiyatif Ani Hareket Bozukluğu: Kişi, bilinçaltı düzeyde yapılan ani hareketler veya eylemler gerçekleştirir, ancak bu eylemlerle ilgili bilincini kaybeder.

Dissosiyatif belirtiler, kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir ve işlevselliği azaltabilir. Bu belirtiler genellikle bir uzmanın yardımı ve değerlendirmesi gerektiren ciddi bir durumu yansıtabilir. Dissosiyatif bozuklukların nedenleri ve tedavisi karmaşık olabilir, bu nedenle bir psikiyatrist veya psikoterapistin yönlendirmesi ve desteği önemlidir. Tedavi, genellikle bilişsel davranış terapisi, gözlemciyle iç içe olma (mindfulness) ve diğer psikoterapötik yaklaşımları içerebilir.

Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Nedenleri

Dissosiyatif bozuklukların nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır ve çok karmaşık olabilir. Bu bozukluklar, kişinin kimlik, bilinç ve hafif, geçici veya sürekli olarak algısal veya motor işlevlerini kaybetmesine yol açan bir tür kendini koruma mekanizması olarak kabul edilir. Dissosiyatif bozuklukların nedenleri şunlar gibi faktörlerin bir kombinasyonu olarak öne sürülmüştür:

  1. Psikolojik Travma: Dissosiyatif bozukluklar genellikle ciddi psikolojik travma veya stres sonucunda ortaya çıkabilir. Cinsel, fiziksel veya duygusal istismar, savaş, kazalar, doğal afetler gibi travmatik olaylar bu tür bozuklukların tetikleyici faktörleri olabilir.
  2. Ayrılma Mekanizmaları: Dissosiyasyon, aşırı stres altındaki kişinin stresten kaçınmak veya onunla başa çıkmak için bilincini veya algısını geçici olarak kaybetmesini içeren bir tür ayrılma mekanizması olabilir.
  3. Kronik Stres: Kronik, uzun süreli stres ve travma, dissosiyatif bozuklukların oluşumuna katkıda bulunabilir. Özellikle çocukluk döneminde sürekli olarak travmatik deneyimlere maruz kalmak bu bozuklukları tetikleyebilir.
  4. Kültürel ve Sosyal Faktörler: Bazı toplumlarda veya kültürlerde dissosiyatif bozukluklar daha yaygın olabilir. Kültürel normlar, bu tür bozuklukların ifadesini etkileyebilir.
  5. Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, dissosiyatif bozuklukların riskini artırabilir. Ancak tam olarak hangi genlerin bu bozukluğa yatkınlığı artırdığı belirsizdir.
  6. Korumacı Mekanizmalar: Dissosiyasyon, kişinin travmatik olayları anlamak veya işlemek için bir tür koruyucu mekanizma olarak hareket edebilir.
  7. Başka Bir Psikiyatrik Bozuklukla İlişkili Olma: Dissosiyatif bozukluklar, başka bir psikiyatrik bozuklukla (örneğin, depresyon, anksiyete bozuklukları veya kişilik bozuklukları) ilişkili olabilir.

Dissosiyatif bozuklukların nedenlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için daha fazla araştırma gereklidir. Tedavi genellikle psikoterapiyi içerir ve tedavi, bireysel ihtiyaçlara ve semptomlara göre kişiselleştirilir. Psikiyatrist veya psikoterapist gözetiminde sağlanan tedavi, semptomların hafifletilmesine ve kişinin işlevselliğinin artırılmasına yardımcı olabilir.

Dissosiyatif Belirtileri Nelerdir?

Dissosiyatif belirtiler, bir kişinin normalde bütünleşik olan zihinsel işlevlerinin veya deneyimlerinin ayrılması veya parçalanması sonucu ortaya çıkabilir. Bu belirtiler farklı dissosiyatif bozukluklarda veya dissosiyatif kimlik bozukluğu gibi durumlarda görülebilir. İşte dissosiyatif belirtilere örnekler:

  1. Depersonalizasyon Belirtileri:
    • Kendini dışarıdan izliyormuş gibi hissetme.
    • Kendi bedenine yabancılaşma veya vücut parçalarının aidiyet hissi olmaması.
    • Kendini bir rüya veya filmde gibi hissetme.
  2. Derealizasyon Belirtileri:
    • Çevrenin gerçek dışı veya yabancı bir şekilde algılanması.
    • Olayların gerçek değilmiş gibi hissedilmesi.
    • Nesnelerin boyut, şekil veya renklerinin değiştiği hissi.
  3. Amnezi (Hafıza Kaybı) Belirtileri:
    • Belirli bir zaman dilimindeki olayları hatırlayamama.
    • Travmatik bir olayla ilgili hafıza kaybı yaşama.
    • Günlük yaşam olaylarını veya kişisel bilgileri unutma.
  4. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Belirtileri (Çoklu Kişilik Bozukluğu):
    • Birden fazla ayrı kişilik veya benlik hali geliştirme.
    • Bu benlik halleri arasında geçiş yapma.
    • Farklı benlik hallerinin farklı yaş, cinsiyet, dil veya kişilik özelliklerine sahip olması.
  5. Dissosiyatif Ani Hareket Bozukluğu Belirtileri:
    • Bilinçaltı düzeyde yapılan ani hareketler veya eylemler gerçekleştirme.
    • Bu eylemlerle ilgili bilincini kaybetme.
    • Eylemlerin kişinin kontrolü dışında gerçekleşmesi.

Bu belirtiler, kişinin normal işlevselliğini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Dissosiyatif belirtiler, genellikle travmatik deneyimler sonucu ortaya çıkabilir ve kişinin bu deneyimlerle başa çıkma mekanizması olarak görülebilir. Ancak herhangi bir dissosiyatif belirti, bir uzman tarafından değerlendirilmelidir, çünkü bu tür belirtiler bazen psikolojik bozuklukların bir göstergesi olabilir. Tedavi, belirtileri yönetmeye ve kişinin işlevselliğini artırmaya yönelik olabilir ve genellikle bir psikiyatrist veya psikoterapist tarafından yürütülür.

Dissosyatif Kişilik Bozukluğu Teşhisi Nasıl Konur?

Dissosiyatif kişilik bozukluğu teşhisi koymak için bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılması gereken bir dizi değerlendirme ve inceleme bulunmaktadır.

  1. Klinik Görüşme ve Anamnez: İlk adım, bir tıbbi veya psikiyatri uzmanı ile yapılan klinik görüşmedir. Bu görüşme sırasında hastanın semptomları, yaşadığı sıkıntılar, semptomların ne zaman başladığı ve hangi durumlar veya olaylarla ilişkilendirildiği gibi bilgiler değerlendirilir. Ayrıca, kişisel ve aile tıbbi öyküsü de gözden geçirilir.
  2. DSM-5 Kriterlerine Göre Değerlendirme: Dissosiyatif kişilik bozukluğu teşhisi, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan “Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5)” kriterlerine göre değerlendirilir. DSM-5, dissosiyatif bozukluklar ve semptomları hakkında kriterler içerir. Özellikle, kişinin bilişsel işlevlerindeki ayrılma veya bölünmeyi belirgin bir şekilde yaşaması gerekmektedir.
  3. Duygusal ve Psikolojik Değerlendirme: Psikolojik testler ve değerlendirme araçları kullanılabilir. Bu araçlar, dissosiyatif semptomları daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olabilir.
  4. Diğer Psikiyatrik Bozuklukların Dışlanması: Dissosiyatif kişilik bozukluğu teşhisi koymadan önce, başka psikiyatrik bozuklukların veya tıbbi durumların dışlanması gerekebilir. Bu, doğru bir teşhisin konulmasına yardımcı olur.

Dissosiyatif kişilik bozukluğu tanısı, belirgin bir ayrılma veya bölünmenin varlığına ve bu durumun günlük işlevselliği önemli ölçüde etkilediğine dayanarak konur. DSM-5’e göre, dissosiyatif kişilik bozukluğu tanısı koymak için aşağıdaki temel kriterlere uyması gerekmektedir:

  • Kendini veya çevresini hissetmemek, hissetme yetisini yitirmek veya belli bir bilişsel işlevin anormal bir şekilde kesilmiş olması.
  • Dissosiyatif semptomların günlük yaşamı önemli ölçüde etkilemesi.
  • Dissosiyatif semptomların nedeni, başka tıbbi veya psikiyatrik bozukluklar veya uyuşturucu madde kullanımı gibi bir nedenle açıklanamamalıdır.

Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Tedavi Edilir mi?

Dissosiyatif bozuklukların tedavisi karmaşık ve özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Tedavi, kişinin semptomlarını yönetmeyi, travmatik deneyimlerle başa çıkmayı ve işlevselliği artırmayı amaçlar. Dissosiyatif bozuklukların tedavisi aşağıdaki bileşenleri içerebilir:

  1. Psikoterapi (Terapi): Psikoterapi, dissosiyatif belirtileri yönetmede temel tedavi yaklaşımıdır. Aşağıdaki terapi türleri dissosiyatif bozuklukların tedavisinde yaygın olarak kullanılır:
    • Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu için Tedavi: Dissosiyatif kimlik bozukluğu (Çoklu Kişilik Bozukluğu) için tedavi genellikle bilişsel terapi (CT) veya yoğun psikoterapiyi içerir. Terapi sürecinde farklı benlik halleriyle çalışmak ve bu halleri entegre etmek önemlidir.
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, depersonalizasyon, derealizasyon ve diğer dissosiyatif belirtileri yönetmede etkili olabilir. Terapi, kişinin düşünce kalıplarını tanımasına ve olumsuz düşünce ve davranışları değiştirmesine yardımcı olur.
    • Duygusal İşleme Terapisi (EMDR): Özellikle travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ile birlikte görülen dissosiyatif belirtilerin tedavisinde EMDR kullanılabilir. Bu terapi, travmatik deneyimleri işlemeye ve anlamaya odaklanır.
  2. İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, dissosiyatif bozuklukların semptomlarını yönetmek için ilaçlar kullanılabilir. Özellikle depresyon, anksiyete veya panik atak gibi eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklar varsa, bu rahatsızlıkları tedavi etmek için ilaçlar reçete edilebilir.
  3. Destekleyici Tedavi: Terapi ve ilaç tedavisi dışında, kişinin destekleyici bir sosyal ağa sahip olması ve güvenli bir ortamda yaşaması önemlidir. Aile terapisi veya destek grupları, kişinin sosyal destek ağını güçlendirmesine yardımcı olabilir.
  4. Güvenli ve Kontrollü Çevre: Kişinin güvende hissetmesi ve travmatik deneyimlerle başa çıkabilmesi için güvenli bir çevre sağlamak önemlidir. Tedavi, kişinin bu tür bir ortamı oluşturmasına yardımcı olabilir.
  5. Dikkat Eksikliği ve Hipnoz: Bazı terapistler, dissosiyatif bozuklukların tedavisinde dikkat eksikliği ve hipnoz tekniklerini kullanabilirler. Bu teknikler, kişinin zihnini sakinleştirmesine ve içsel kaynaklarını keşfetmesine yardımcı olabilir.

Dissosiyatif bozukluğun tedavisi uzun vadeli bir süreci içerebilir ve kişinin işbirliği ve sabrı gerektirir. Tedavi, kişinin yaşam kalitesini artırmayı ve işlevselliği iyileştirmeyi amaçlar. En etkili tedavi planını oluşturmak ve uygulamak için bir uzmanın yönlendirmesi önemlidir.

By Mithrendil

1991 Ankara doğumluyum. Erciyes Üniversitesi Elektrik & Elektronik Mühendisliği bölümü mezunuyum. Boş vakitlerimi yabancı dizi izlemekle geçiriyorum. Oz, The Wire ve Boardwalk Empire favori dizilerim arasındadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir